FANATİZM
FANATİZM
Hayatımda ilk tanıdığım fanatik babam, o bir Galatasaray fanatiği. Çok mutluyuz ki artık 54 yaşında ve bu coşkulu duygulardan biraz arınmış durumda. Çocukluğum Galatasaray maçlarında nerede olursa olsun izlemekle, arkasında "Damla" yazılı formayı tabiki giymekle ve tezahurat etmekle geçti. Hiç unutmuyorum lise 1'in yazında amcam herkese arkasında ismi yazılı forma getirmişti ve biz o formayla mecburi bikaç gün geçirmiştik. Evlendiği günün akşamında ilk önce Galatasaray maçını izleyen biri için bence normal bir davranış.
Sene 2000 Galatasaray UEFA kupasını alıyor, aldı ama nasıl aldı bir de bana sorun. En son babamın üstündeki kıyafetleri parçalamak suretiyle çıkardığını hatırlıyorum. Galatasaray maçları öncesi türlü tembihlere maruz kaldıktan sonra, eğer yenildiyse de sonraki bikaç gün eve gazete alınmaz, spor programları hemen değiştirilir, bu fanatikliği bildiği için telefonla arayıp çeşitli şakalar yapan eş dost akraba hayatımızdan sonsuza kadar çıkarılır. İstanbul'a her geldiğimizde mutlaka Florya'ya uğrayıp idmanları seyrederdik, denk gelirse maça da giderdik.
Galatasaray yenilirse suç bizde de olabilir, yenilmiş sonuç olarak mantık aramıyoruz, suçlu arıyoruz. Gülmek, konuşmak yok, babam çok sinirli.
Babam normale dönmüş durumda en azından yemeden içmeden kesilmiyor, ağzı bıçak açmasa da öncesine göre Galatasaray'ın sadece bir takım olduğunun farkında artık.
Beni alıp karşısına Galatasaraylı olmayan damat sakın getirme demişliği bile var, en önemli kriterim gerçekten buydu zaten.
Bir grup taraftarın otobüs durağının önünden o gün maçı olan takımlarının tezahuratını yaparak geçtiklerini gördüm, ellerinde bayraklar, laylaralaylay... Hemen önümde benim gibi otobüs bekleyen orta yaşlı bir teyzenin "cık cık cık" larını duydum. Teyzeciğim bu çocuk zaten apolitik, kitap okumayı sevmiyor, sigarasına para dayanmıyor, tipinden belli sağlam kafası sağlam vücudunda pekte bulunmuyor, zaten kör olsam koklayarak alacağım puanla girdiği özel üniversitenin çok özel bir fakültesinin yarına ne olacağı belli değil, ne yapsın bu çocuk, spagetti canavarına mı inansın ?
Biz orta kuşak gençlerinin zaten bir şeye inandığı yok, bırakın da ülke meselelerine yormadıkları kafalarını spora yorsunlar, aynı takımın taraftarı gençlerle kaynaşıp, gün içinde hiçbir olay ya da kişi hakkında yapmadıkları yorumu yapsınlar.
Babam kadar fanatik olmayın, ama sporu da bırakmayın, fazla tezahurat zarar getirmiyor, kardeşimle ertesi gün okula gitcez sesimiz çıksın diye çok bal yedik bişeycikler olmuyor.
Tabi bir de "fanatik" olarak tuttuğu takımın sorsan iki tane futbolcusunu sayamayacak genç kızlarımız var onları da çok üzmeyin.
Yorumlar
Yorum Gönder