Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MASUMİYET VE KADER

Bu muhteşem iki film Zeki DEMİRKUBUZ yapımıdır ve bu adam kendisine bir kez daha hayran bırakır... Bu iki filmi de ararda 2 ay kadar önce izlememe rağmen anca yazıcak zaman buldum  ki ilk izlediğim zamanlarda bu filmler hakkında yazmak için yanıp tutusuyordum...Bu filmler öyledir ki hoş Zeki DEMİRKUBUZ un her filmi öyledir ki içine işler insanın, düşünmekten uyutmaz geceleri, daha fazla düşünürken daha fazla sorgularken daha fazla kendini o filmlerin içinde bulmus uyanırsınız... 2012 yapımı en son filmi olan Yeraltı bence kureselleşen dünya ve tüketim çılgını olduğumuz bu zaman diliminde 1999 yapımı Fıght Club gibi bir efsaneden sonra turkçe ve bir turk yapımı olarak hemen hemen aynı konu etrafında biraz farklı bakış açısı ile aynı şeyleri anlatmaya çalışırız, ne kadar ahmağız ve ne için bekliyoruz bu da bu iki filmin aslında saatler ve sayfalar dolusu anlatılacak ana düşüncesinin en indirgenmiş en nefes alan hali... Gelelim Masumiyet ve Kader' e bu filmler izlenir ve izlenirke...

DUMAN

Resim
Nerdeyse 2 haftadır bağımlısı olduğum DUMAN-Melankoli şarkısı okadar derin ki o kadar acılı ki ilk önce dinleyin isterim... DUMAN grubunu yakından takip edenler bilir birde Bal şarkısı vardır, zamanında Kaan TANGÖZE'nin birlikte olduğu Ahu PAŞAKAY içindir bu şarkı daha doğrusu ölümünden sonra onla özleşmiştir.Onu da dinleyelim... Aşk bu kadar mı bağımlılık yapar bu kadar mı insanı mahveder,bu kadar hayat telaşında nasıl da birine boyle körü körüne sırılsıklam aşık olur kendimizi mahvederiz , bunu kendimize nasıl yaparız? Ölümünün ardından yıllar geçmesine rağmen unutulmayan adına şarkılar yazılan hemde boyle şarkılar yazılan kadın... Kaan TANGÖZE iyi bir ailenin iyi eğitim almış bir çocuğu müzik tarzı aykırı olsa da kimine göre hastası olan da çok hayranı vardır ve Kaan herşeye rağmen yuva da kurmuş bir adam, bir baba...Dikkat çekende bu zaten bu kadar yıl çoluk çocuğa karıştıktan sonra yazılan bu Melankoli şarkısı düşündürücü... Aşk diyorsun var, tutku diyorsun...

GRUP SAKİN

Resim
Bu grubu bilen ve dinlemiş ne kadar kişi vardır bilemem ama şarkıları,klipleri herşeyle müthiş bir gruptur,2011 yılında dağılmış ne yazık ki.Lisedeyken sıkıfanlarındandım neden mi üstteki şarkı yüzünden..."Denek Hayatım ", denek faresi gibi kullanıldığımızbu ülke ve hayat şartlarında tamda yozlaşan bizi anlatır.Böyle grupların tanınmasında Türkiye'deki adam akıllı tek müzik kanalı olan "Dream TV" nin rolü büyüktür. Bu da Sakin'in patladığı şarkı bence,ruhumuzu doyuran, gerek klibiyle,gerek şarkının sözleriyle samimiyet kokan şarkı,yıllardır açar youtube dan dinlerim bir Demet Akalın şarkısı kadar asla dinlenmedi hiçbir zaman,dağıldığı için de üzülen bir avuç topluluk vardır eminimki,çünkü biz bizi düşündürcek şarkıları değil,eğlendircek şarkıları dinlemeyi seviyoruz, oyüzden bir Demet Akalın bir Serdar Ortaç bu kadar tutuluyor ve dinleniyor, slogan şu " düşünmek yok,eğlenmek var" . Başarıya koşarken dağılmalarına neden olan nedir çok m...

ÜNİVERSİTE 1

Yakın zamanda üniversiteyi bitirmiş biri olarak anılarım tazeyken yazmak istedim.  Üniversiteyi birçok insana göre en okunacak yer olan Eskişehir'de okudum,orada okumuş olmam bazı gerçekleri değiştirmiyor tabi ki... Açıkcası barajı bile geçemeyen ben için Eskişehir olabilecek en iyi yer olmuştu.Geçen yazımda da bahsetmiştim,benim hayata bakış açım biraz farklı, yani ben iyi bir meslek edinip iyi yerlere gelmenin de iş hayatında ameliliğin bir türü olan "profesyonel amelelik" kısmına getirdiğine inanıyorum, ne farkeder ki ruhlarımız mutlu olmadıktan sonra... Öyle de olsa böyle de olsa bir şekilde bi yerlerden para kazanıp yaşar gideriz işte bu kadar telaşa gerek yok, bence...Ben hep zengin olmaktan korkmuşumdur,sonra nolacak, benim canım sıkılır yani, neye ulaşmaya veya başarmaya çalışıcam, ne ile mutlu olucam? gerçekten gerçek düşüncelerim bunlar... Gelelim tekrar üniversiteye; ilk yıl bir yeri kazanacağım en başta benimle beraber ailemdeki kimsenin aklından geçmiy...

ŞİRKET

Resim
Evet "Şirket"; Mor ve Ötesi'nin böyle bir şarkısı vardır,eminim ki bilen çok kişi vardır ve bu parçaya farklı anlamlar yükleyenlerde... Aşk şarkılarının her tarafımızı sardığı bu çağda bu şarkı ne kadar da köleleşen,zincirlenen ruhlarımızı anlatır. Placebo-Slave to the wage şarkısı bu şarkının klibi ve sözlerinin anlamı dolayısıyla neredeyse birebir aynıdır.İkisinide dinlemenizi tavsiye ederim. Bu iki klip ve şarkı sözleri mükemmeller, "farelerin ölmesi için bir yarış", "kaç..." bunlar Placebo 'dan "şirket mirket anlamam", "anlasam da anlamam" bunlar da Mor ve Ötesi'nden. Nasıl biz böyle köleleşebildik,nasıl iyi okullarda okuduktan sonra bile yalancı,dolancı,köleliliği görev edinen insanlar olmuşuz... Lisedeyken büyük şirketlerde veya güzel işlerde çalışmak için can atan,çalışma hayatıyla ilgili hayaller kuran biri hiç değildim,bu şarkıyı dinlediğim her zamanda bu saçma-yalaka düzen aklıma gelir nefret ede...

FAT GIRLS,FAT BOYS,FAT PEOPLE

Üstüme vazife olmayan bir konu hakkında ufak bir bilgi paylaşımı yapmak istiyorum; Bundan 3 yıl önce geçirdiğim bir rahatsızlıktan dolayı çok kilo aldım ve bir türlü o kiloları veremiyordum hem de ne yaparsam yapayım, şiştikçe şiştim ilk önce evdeki kıyafetlerimin çoğu dar gelmeye başladı sonra mağazalardan alışveriş yaparken normalde S-M giyerken L falan bakmaya başlamıştım.Her pantolon sıkıyor, her pantolonda rahatsız oluyordum.Çok kafaya taktım ve bu kiloları vermek için herşeyi yapmaya karar verdim.İlk iş pilatese yazıldım ve pilatesin dünyanın en ama en mükemmel sporu olduğuna tanık oldum.Yıllardır saçma sapan spor salonlarına yazılır saatlerce spor yapardım,sonuç acıkmış bir karın ve koşa koşa yemek yemeğe giden damla.Her sabah hiç aksatmadan 3 tane kayısı, 1 bardak ılıksu içtim günboyu da bazn 2 bazen 3 kupa yeşil çay içtim.Ardından mükemmel bir kahvaltı,kahvaltı zaten her zaman en önemli öğünümüz olmalı ve kahvaltıda herşeyi yedim özellikle hergün 1 yumurta.Haftanın 3 günü p...

RELATIONS

Bu aslında bir kız-erkek ilişkisi hakkında değil, her türlü insan ilişkisi hakkında ben bunu yazmaya ihtiyacım olduğunu düşündüm bugün.İnsanlar o kadar saçma sapan o kadar gereksiz ilişkiler içindeler ki inanamıyorum.Ben hayatım boyunca sevdiğim ve görüşmek istediğim insanlar dışında hiç kimseyle hiçbir şekilde görüşmüş insan değilim.Yengeç burcuyum geçen yazımda bahsettiğim gibi ve çok ama çok duygusalım,hayatım boyunca insan ilişkilerinde hep kırılan,üzülen taraf ben oldum, ha evet çokta sivri dilli istediğimde karşımdakini çokta güzel kırabilen bir insanım ama hiçbir zaman öyle yapma taraftarı olmadım.Hayat felsefem "3 günlük dünya" mantığına kuruludur ve dediğim gibi sevdiklerimle görüşürüz istemediklerimle de enerjimi boşa harcamam.Bugün şöyle birşey oldu; Görüşemediğim bir büyüğümü bugün aldığım güzel bir haberi paylaşmak ve halini hatrını sormak için aradım, tüm pozitifliğimle... Birkaç havadan sudan meselelerden konuştuktan sonra o büyüğüm bana 4 yıl kadar küs kald...

BOŞ

Ya çok değil bi 6 aydır kadar boşum yani bildiğiniz boş hiçbirşey yapmayanlardan...Yani tabii öyle olmasa iyiydi, çok alıştım yatmaya, baya alıştım , öyle böyle değil... Herşeyi düşünüp, sorgulayacak vakit olması da dezavantajı tabi bu 6 aylık tatilin...Off çok zor çalışmak falan filan...Çok sıkıcı... Hayatım boyunca beni geçindirecek miktarda paraya sahip olmak istedim, zengin olmaktan korkanlardanım çünkü ben kendimi biliyorum ben zengin olsam sıkılırım,bunalırım,bunalıma girerim...6 aydır 2 ders yüzünden uzayan okulumu hocalara bin yalvar bin zahmetle sonunda bitirdim...Bu 6 ayda okul 6.yıla koşmuyorda değildi tabi.Bitirdiğimin kesinleştiği o gün düşünmeye başladım , evet bu da bitti sırada ne var ? Gerçekten sırada ne olmalıydı, evet evet çalışmak off bitmezmiydi bu görevler !!! İşte buaralar sıradaki görevime hazırlanıyorum, görüşmelere falan gidiyorum, geliyorum,heycanlanıyorum, bol bol da hayal kırıklığı yaşıyorum.Aslında birkaç iş tecrübemi ve iş görüşmesini detaylarıyla baş...

MERHABA

Merhaba, Uzun zamandır yapmak istediğim şeyi şimdi yapmak nasip oldu,anlatcak çok şeyim olduğunun farkına vardıktan sonra blog oluşturmaya karar verdim çokta anlamam ya bu bilgisayar işlerinden o da ayrı mesele...  Bu gece bir azimle bunu açmama da bir arkadaşım vesile oldu diyebilriz, tabii onun bundan haberi yok. Bu yüzyılda, bu ülkede en çok tartışılan, düşünülen ve bence en önemlisi en mutsuz olunan konu evlilik... 20 li yaşlarda halbuki ne kadar da güzel görünür evlilik fikri, ne kadar masum, ne kadar sempatik... Her türk erkeğinin veya her türk kızının mutlaka kurduğu kurmaya doyamadığı hayallerini oluşturur evlilik fikri,sevdiği kişiyle uyanmak,yemek,içmek ,herşeyi özgürce beraber yapmak.Bizi bu fikre bu kadar da ısındıran bence özgür olabileceğini inanma duygusu özellikle "kızlar" için...    1991 doğumlu,yani 22 yaşında olan biri olarak birçok arkadaşım evlendi,nişanlandı,evlenmek arzusuyla yanıp tutuştu... Dediğim gibi özgürlük isteğiydi...