MASUMİYET VE KADER

Bu muhteşem iki film Zeki DEMİRKUBUZ yapımıdır ve bu adam kendisine bir kez daha hayran bırakır... Bu iki filmi de ararda 2 ay kadar önce izlememe rağmen anca yazıcak zaman buldum  ki ilk izlediğim zamanlarda bu filmler hakkında yazmak için yanıp tutusuyordum...Bu filmler öyledir ki hoş Zeki DEMİRKUBUZ un her filmi öyledir ki içine işler insanın, düşünmekten uyutmaz geceleri, daha fazla düşünürken daha fazla sorgularken daha fazla kendini o filmlerin içinde bulmus uyanırsınız... 2012 yapımı en son filmi olan Yeraltı bence kureselleşen dünya ve tüketim çılgını olduğumuz bu zaman diliminde 1999 yapımı Fıght Club gibi bir efsaneden sonra turkçe ve bir turk yapımı olarak hemen hemen aynı konu etrafında biraz farklı bakış açısı ile aynı şeyleri anlatmaya çalışırız, ne kadar ahmağız ve ne için bekliyoruz bu da bu iki filmin aslında saatler ve sayfalar dolusu anlatılacak ana düşüncesinin en indirgenmiş en nefes alan hali...

Gelelim Masumiyet ve Kader' e bu filmler izlenir ve izlenirken daha acıtmaya başlar, kalbiniz acır, yüreğiniz daralır hemde nasıl... Bu iki fil birbirinin devamı niteliğindedir...Yapım yılı bakımından Masumiyet daha eskidir ama aslında Masumiyet, Kader in devamı niteliğindedir.
Kader, başka bişeydir yani varlığını tartışılacak...Bütün imkansızlıklara umutsuzluğa rağmen nedir bizi bir kişide sabit tutan illa da o dedirten, öldüren, geberten bizi kader midir? Kader midir bu kadar basiretsiz yapıp evlensek çoluk çocuğa karıssak bile de illa da "o" dedirten, bizim damarlarımızda körü körüne bağlanmak geni vardır, yıllarca bir damara mahkum olup sonra bir insana mahkum olan, her durumda bir mahkumiyet...Biri birine körü körüne bağlıdır, bizde o birine,belki biri de bize...Bizi en çok acıtan elde edememe duygusudur bence okadar hırslıyız ki hayata karşı ondan bu kadar da saplanıyoruz... Zeki Demirkubuz bakış açısıyla; bir aşkın peşinden hayatını pavyonlarda harcayan bir kadın , kadına da inanan bir adam hatta şöyle bir sahne geçer adam derki "Herkesin hayatta inandığı şeyler vardır, benimki de sensin " kadının ne yaptığı kime inandığı ilgilendirmez adamı o kadına inanmaktadır, çocuğuna ilaç almak için evden çıkıp kendini Kars ta kadının yanında bulacak kadar... Düşündürür son sahne nasıl ya dedirtir , sonra da işte öyle dedirtir, bazı şeyler vardır sadece vazgeçmiş gibi görünürüz ama sadece görünürüz...

Masumiyet, bu daha ilginçtir adam körü körüne mahkum kadına... Kadın, kadının hapisteki sevgilisinden olan sağır ve dilsiz kızı, adam... 3 ü beraber yaşamaya başlarlar , adam için sadece kadının aldığı havayı teneffüs etmek yeterlidir de tabi nereye kadar, intihar kararını verene kadardır belkide...

Hakkında sayfalar dolusu yazılıcak 2 muhteşem film,bizi uyandırır ne için ve kim için mahkumuz...Bazı insanlar vardır uzansanız kalbini tutasınız, bazı insanlar vardır siz uzandıkça o kalp hep uzaklaşır işte tam da burada öyle yaşamaya alıştırırız kendimizi çünkü bizim damarlarımızda vardır mahkum olma isteği, oluruz hemde çok güzel oluruz da ayvayı da yeriz işte çok güzel...

Vardır ya Oscar Wilde in bir şiiri "Herkes Öldürür Sevdiğini", öldürmez belki yaşatır da ama kırarak,üzerek,küstürerek...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İTAATKAR BİR KÖLE

CANIMI SIKAN BAĞZI ŞEYLER

OMG Nerdeyse 2 Yıl Olmuş!!!