EKONOMİK DURUM AHLAKİ YARGILARI DEĞİŞTİRİR Mİ
Herkese merhaba,
Alın size soru gibi soru, genelde dümdüz başlıklar koymam ama bu soru fena kurcaladı zihnimi, dümdüz girmeyiz hiçbir konuya, hiç bir yer ve zamanda. Laf sokmayı huy edinmişiz zaten bir kere, o da öyle bir illet ki bırakılmıyor. Bazen açık konuşmaktan bile gerçek oluyor da, anlayana.
MUBİ'de inanılmaz iyi bir film izledim, filmin detayını ve eleştirisini, bıdı bıdı yapmayacağım. Filmden yola çıkarak bunu düşünmeye başladım. Size de bazen olmaz mı, birşeyler için maddi gücünüz yetersiz kalır, sevdiğin bir ayakkabı, elbise vb. birşey alırken, örneğin ben bugün istediğim telefonun 13 bin TL olduğunu öğrendim, şok ediciydi onun gibi mesela. Peki bu kapitalist harcamalar için evet, yani o telefonu almasam ya da o ayakkabıyı giymesem ölmem, hiçbirimiz ölmeyiz şaka mı yapıyorsunuz, yine de kapitalizme devam. Ama bir iyilik yapacağımız zaman ya da yapmak istediğimiz de ekonomik gücümüzün yetersiz kalması?
Filmde çok iyi bir karı koca var, tatlı ve iyi kalpli insanlar, yaşlı bir komşularını kimsesi olmadığı için yanlarına alıyorlar bakmak için, teyzecim de biraz huysuz ama olsun, sevaba niyetlenmiş bu çiftimiz. Adamın zamanla işleri bozuluyor, maaşını alamaz oluyor, borçlarını ödeyemez oluyor, aslında buarada bunlar olurken, adam bir yandan tutumsuz davranıyor sanki zaten kendi yağında kavruluyormuş gibi gözüküyor ama yok yok var onda da bir müsriflik, neyse karısı dırdırlanıyor teyzenin gitmesi için ama bir yandan gönlü de el vermiyor, derken zaman geliyor geçiyor, durum iyice kötüleşiyor, adam napacağını şaşırıyor, kadının yükü omuzlarında sokağa mı atsınlar, kızı huzurevine koymak istiyor ona bile mani oluyorlar derken, beklenen son adam parasızlıktan cinnet geçiriyor, komşu teyzeye nerede senin üç aylığın diye hesap soruyor.
Hiç hakkı yok tabi ki buna,ama bir yandan da teyze de hiç demiyor yani burada aylardır kalıyorum. Neyse ayların sevabı çöp oluyor tabi, yapmak istediğimiz hemen hemen herşeyin ekonomik durumla ne yazık ki bağlantısı var. İyilik yapmak isterken, adamın son sahnedeki cinneti, ekonomik durum kötüleştikçe ahlaki değer yargılarının hem sınandığı, hem de yargılandığı duruma getiriyor.
Geçen gün yolda kuyruğu kopmuş bir kedi görmüştüm, yakalayıp veterinere götürmek istedim, ama yakalayamadım. Bir arkadaşıma da bunu anlattım, veterinerin parasını sen mi ödeyecektin dedi.
Değerlerimiz değişmeye çok müsait, asla dediğimiz herşeyin pençesindeyiz, asla söylemem, asla yapmam. Yargılarımızı vicdanımıza değil, dış faktörlere bırakıyoruz. Şey gibi aman ayıp olur, aman duymasınlar, şimdi ne derler gibi. Kendimiz kendimizi kendimizle yargılamıyoruz, hep bir neden var etkisinde kalmak için birşeylerin. Tükenmiyor ama tüketiyor.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil2. paragrafın son cümlesindeki -de bitişik yazılması gerekiyor. Ayrıca devletin de hayvan hastaneleri ve veterinerleri var, özele götürmeniz şart değil.
YanıtlaSilSelam mert öncelikle bloğumu okuduğun ve yorum yaptığın için teşekkürler. Yazım kurallarına çok dikkat etmeden yazıyorum,geri dönüşlerin için teşekkürler. Oradaki mesaj veterinerin parasını kimin vereceği değil,10 yıldır kedi bakıyorum,çok iyi neyin ne kadar tutacağını biliyorum,sende hayvan besliyorsun ki bunu yazdın sanırım
Sil