DEĞİŞTİM

DEĞİŞTİM

Günaydın herkes, aa bunu demek ne kolaymış, gü-nay-dın
Sabahın köründe bunu bana yazdıran sevgili okuyucularım, istatistiklere baktıkça bir sevinç geliyor.

28 yıllık hayatımda çok zor, çok baskın bir karakter olduğumu düşünerek dertlenip durdum, baya üzüldüm,ağladım, neden çenemi kapatamıyorumm, neden tamam canım,olur canım diyemiyorum, nedennn

Yani hala diyemiyorum tabi, neyse onu diyorum, Halil Cibran ile ilgili bir araştırma yapıyorum buaralar, nedense fazlasıyla ilgimi çekti ve arapçadan çeviri şiirler olmasına rağmen son derece anlaşılır ve etkileyici, buarada itiraf ediyorum Ahmet Telli okuduğum bir günde yine umarsızca gözlerim yaşlarla doldu;

Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzde karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum...
Bunu nasıl yazarsın, nasıl bir insan yazar. Sonra su çürüdü var, adam diyor ki öyle bekledim ki su bile çürüdü ağlamak istiyorum bunu bir insan yazamaz.
Halil Cibran ise şunları söylüyor;

"Ne kadar şaşkınsın, insanları senin kanatlarınla uçurmak istiyorsun, ama onlara bir tüy bile veremiyorsun" Kum ve Köpük

Kabul ediyorum yengeç burcuyum duygusalım, ama yükselen kovayım ben (zeka ve mantık burcu olduğunu her yer ve zamanda usanmadan söyleyeceğim.), nasıl bu kadar bu dizelere ağlamaklı oluyorum, bıraksalar düşünüp düşünüp hüngür hüngür ağlayacağım. Bazen bırakın beni ağlayacağım demek istiyorum, sonra da kalkıp çay koyuyorum, çay var içiyoruz.

Fularsız entellik popcastleri dinlemeye başladım ve dünyadaki kötülüklerin nedenleri hakkında bir popcast dinledim. Adam aynen şunu diyor, yani Tanrı sen olgunlaş, büyü ve sapsağlam bir karaktere sahip ol diye kötülükleri(bu arada bahsettiği doğal afetler, hastalıklar, işşsizlik vb.) göndermiş olamaz mı, yani bilmiyorum ama olabilir heralde ya, geçen aşırı dert yandığım birisi sende hiç zorluk görmedin heralde diyor. Düşündüm, 28 yıllık hayatımda işte tam da şuan da karakterim değişmeye başlıyorsa hakkaten ben şuana kadar zorluk görmemiş olabilir miyim, zorluk gördüğümü sanmış olabilir miyim.

Affediciyim, affedici olacağım, bunu başaracağım.
Dünya üç gün biliyor musunuz; dün zaten geride kaldı, bugünü işte şimdi yaşıyoruz, bir tek yarın var.

Tolerans ediyorum, sabır gösteriyorum diye kızmayın bana. Affediyorum ben artık, unutuyorum, bir tek yarın var onu düşünüyorum.

Bazen hayatta bir şeyleri çok sıkınca veya sıkı tutunca senin sanırsın, senin olacak sanırsın ama aslında daha çok kaçar gider, daha çok uzaklara gider.

Dünya'da iyilik var bakın, gerçekten var. Dün hastaneden dönerken taksiye bindik ve annemin yaşadığı kazadan bahsettik taksiciye, araba da üç kişiyiz; annem,ananem ve ben. Taksici üçümüze de gül aldı, benim hayatımda aldığım ikinci gül bu, ilk gülü de şimdi hatırladım eve gidip çöpe atacağım.

Beni okuyor, ya da düşünüyor ya da takip ediyorsanız.
İçimde burada dışımda, hatalarınızın takibini yapmıyorum, çünkü bende hatalar yapıyorum.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İTAATKAR BİR KÖLE

CANIMI SIKAN BAĞZI ŞEYLER

OMG Nerdeyse 2 Yıl Olmuş!!!