BİZ ELEŞTİRELİM
BİZ ELEŞTİRELİM
Armudun sapı,üzümün çöpü diyoruz,demekle kalmayıp daha acımasız ne söyleriz deyip baya kurgu yapıp dan dan dan söylüyoruz.
Sabah 6 da kalkıyoruz,ya kahvaltımızı bir gece önceden hazırlamalıyız,ya da yağlı poğaça alıp servise doğru yürümeliyiz,soğuk ve horlama dolu servisten iniyoruz ve on saatimizi geçireceğimiz modern hapishanemize varıyoruz.Kart okuturken hep değişik hissederim kendimi,orada olduğumu kanıtlamak için bir karta ihtiyacım olması düşündürücü gelir.Ofise giriyoruz işte bir gözümüz kapalı,halbuki açık olmalı, 6 da kalkan herkesin uykusunu çok iyi almış olması lazım ki mesai saat 8 de başlıyor.Bir gün önceden hazırladığımız taze olmayan kahvaltımızı ya da pastaneden aldığımız yağlı poğaçayı yemeye koyuluyoruz.Akşam 7 de evdeyiz,gün içerisindeki detaylara girmiyorum can sıkıcı.
Sonra bir de kalkıp bunları yaşayıp gün içerisinde,üşenmeden başlıyoruz eleştirmeye.
Düşündüğümü söylemekten çekinmem bilen bilir,hatta siz uyurken bile ben gerçekleri söylemeye devam edeceğim ama hayatımda kimseye şu güzel değil,oraya tatile gitmeseydin de şuraya gitseydin, şunu almasaydın da bunu alsaydın demedim demeyeceğim. Neden diyeyim ki veya siz neden diyorsunuz?
Geçen yaz aynı anda ilk dövmelerimi yaptırdım; aslan (kesinlikle güç ve liderliği simgelediği için diğer vizyonsuz düşüncelere mani olmak isterim) ve freedom yazısı. Bu kadar kalıcı ve asla yok edemeyeceğiniz bir şey yaptırınca eleştiriye daha da tahammül edemiyorsunuz,dövme yaptırıp denemek gerekli. Sayısız yorum yapan oldu, anlam verememekle kaldım.
Öykü yazıyorum, yarışmalara katılıyorum, bloğum var yazmayı seviyorum sonuç olarak. Öykülerimi okuyan insanlardan bence şunu şöyle yazabilirdin dediğinde kendisinin aynen o şekilde yazabileceğini söylüyorum. Blog'a ilk başladığım zamanlarda etrafımdaki birkaç yakın arkadaşıma neden blog yazıyorum,ne yazıyorum,ne yapmaya çalışıyorum gibi konulardan bahsetmiştim; birkaç gün sonra çok yakın bir arkadaşıma ne yaptın okuyabilme şansın oldu mu dediğimde "evet baktım çok önemli birşey yazmıyor hahahahahahaha" demişti.Gülmedim, yüzeyselliğinin hayatını zorlaştıracağını düşünerek üzüldüm.
Biz bu ülkenin yönetim şeklini eleştirelim, biz yıllarca okuyup neden ingilizce öğrenemediğimizi eleştirelim, biz üniversite mezunu olup neden bu paraya haftanın 5 günü günde 10 saat çalıştığımızı eleştirelim, biz yurt dışına çıkabilmek için dövizin düşmesi gerektiğini, biz tatile gidebilmek için aylar önceden ayağımızı denk almamız gerektiğini eleştirelim, biz tekstil ülkesinde yaşayıp istediğimiz hiçbir kıyafeti alamadığımızı eleştirelim, biz kadın-erkek eşitsizliğini eleştirelim, biz sayısız sapık/sapkın etrafta gezerken güvensizliğimizi eleştirelim, biz maddesel temellere kurulmuş arkadaşlık,sevgililik,akrabalık,komşuluk ilişkilerimizi eleştirelim, biz yönettiği ekibe boka bakarmış gibi bakanları eleştirelim, biz yalakaları,ikiyüzlüleri eleştirelim, biz sınıf farkını gözetenleri eleştirelim.
Eleştirilerimize değer katalım, değerimize de değer katalım.
Geçen yaz aynı anda ilk dövmelerimi yaptırdım; aslan (kesinlikle güç ve liderliği simgelediği için diğer vizyonsuz düşüncelere mani olmak isterim) ve freedom yazısı. Bu kadar kalıcı ve asla yok edemeyeceğiniz bir şey yaptırınca eleştiriye daha da tahammül edemiyorsunuz,dövme yaptırıp denemek gerekli. Sayısız yorum yapan oldu, anlam verememekle kaldım.
Öykü yazıyorum, yarışmalara katılıyorum, bloğum var yazmayı seviyorum sonuç olarak. Öykülerimi okuyan insanlardan bence şunu şöyle yazabilirdin dediğinde kendisinin aynen o şekilde yazabileceğini söylüyorum. Blog'a ilk başladığım zamanlarda etrafımdaki birkaç yakın arkadaşıma neden blog yazıyorum,ne yazıyorum,ne yapmaya çalışıyorum gibi konulardan bahsetmiştim; birkaç gün sonra çok yakın bir arkadaşıma ne yaptın okuyabilme şansın oldu mu dediğimde "evet baktım çok önemli birşey yazmıyor hahahahahahaha" demişti.Gülmedim, yüzeyselliğinin hayatını zorlaştıracağını düşünerek üzüldüm.
Biz bu ülkenin yönetim şeklini eleştirelim, biz yıllarca okuyup neden ingilizce öğrenemediğimizi eleştirelim, biz üniversite mezunu olup neden bu paraya haftanın 5 günü günde 10 saat çalıştığımızı eleştirelim, biz yurt dışına çıkabilmek için dövizin düşmesi gerektiğini, biz tatile gidebilmek için aylar önceden ayağımızı denk almamız gerektiğini eleştirelim, biz tekstil ülkesinde yaşayıp istediğimiz hiçbir kıyafeti alamadığımızı eleştirelim, biz kadın-erkek eşitsizliğini eleştirelim, biz sayısız sapık/sapkın etrafta gezerken güvensizliğimizi eleştirelim, biz maddesel temellere kurulmuş arkadaşlık,sevgililik,akrabalık,komşuluk ilişkilerimizi eleştirelim, biz yönettiği ekibe boka bakarmış gibi bakanları eleştirelim, biz yalakaları,ikiyüzlüleri eleştirelim, biz sınıf farkını gözetenleri eleştirelim.
Eleştirilerimize değer katalım, değerimize de değer katalım.
Sevdiğimiz şeyleri yapmak için sevmediğimiz şeyleri yapmak zorunda olduğumuzu eleştirelim
YanıtlaSilKesinlikle!
YanıtlaSil