DOĞRU VAR MIDIR

DOĞRU VAR MIDIR

Var mıdır, kime göredir, neye göredir ?
Bunu düşünmeye iten bir olay geldi aklıma;

Yıl 2009, Eskişehir'de üniversite okuyorum, benimkine de okumak denirse tabii, hiçbir okul hayatımda okula adapte olamadım, okul benim için gidilen-gelinen ve bir görevmiş gibi sonunda bitecek bir yerdi, okul hayatımın tamamında bütün derslere evde kendim çalışarak öğrendim, öğretmenler benim için hiçbirşey ifade etmezdi, üniversite de durum biraz daha farklı. Lafı nedensiz yeterince dolandırdığıma göre geçelim karın ağrıma, Eskişehir'den bindim otobüse İstanbul'a geliyorum, 2-3 haftada bir İstanbuldayım zaten, bir şey yaptığımdan da değil aslında, Eskişehir'de de tek başıma evde kalıyorum, ne var da çıkıp çıkıp geliyorum hiçbir fikrim yok, o zamanlardan beri rahat batıyormuş demekki. Her zaman tekli koltuğa biletimi almaya çalışırdım demek o gün ne olduysa çiftli koltuktayım ve koridor tarafındayım, sinirlerim gergin. Bindim orta yaşlarda bir kadın oturuyor, abartmıyorum Fatma Girik'in aynısı, sabahın köründe makyajı yapılı üstü başı düzgün, ben ise hatırlamıyorum ama kesinlikle eşortman giymişimdir, yüzümü de yıkadığım gibi çıkmışımdır, zaten ikinci öğretim okuyordum sabah kalkmak benim için tanımsız bir durumdu. Sabah kalkmak evet, çünkü ben 4 yıl boyunca günün hiç sabah saatlerinde uyanık olamadım. Nasıl güzel bir kadın dedim içimden, merhaba iyi yolculuklar faslı falan. Kadın baya konuşkan çıktı, sabahın körü ağzımı açacak halim yok, bilen bilir ayılmam için bir süre gereklidir, o iş öyle hemen olmaz ne yazık ki. Eskişehir'in meşhur haşhaşlı açması vardır, çok severim, zorla illa ye diye tutturdu, sabahın körü imkansız bir şeyi alıp ağzıma götürmek ve çiğnemek, üşenirim ben sabah sabah. Nerede okuyorsun, nerede kalıyorsun falan klasik 5'er puanlık sorular kısmı. Kadının zeka özürlü bir çocuğu olduğunu ve kocasının bu yüzden onu terk ettiğini öğreniyorum, çocuğu onsuz duramıyormuş, her durumda ve yerde onu istiyormuş, böylelikle bakımı daha da zor oluyormuş. Çalıştığı yerin onu eğitime yolladığını ve bir arkadaşında kalacağından bahsetti bana, bu eğitim muhabbeti baya gitti, çocuğu mecbur annemlere bıraktım eğitime katılmam gerekiyordu dedi. Tabii dedim para da kazanmanız lazım bir yandan. Kadın aşırı pozitif, şaşırıyorum hatta o böyle neşeli neşeli konuşmasına, benim uykum hala açılmamış durumda. Kadını otogara bir adam almaya geliyor kendisinden 10 yaş falan küçük. Servise biniyoruz hep beraber beni de tanıştırıyor, en arkaya gidip oturuyorlar keyifleri yerinde takip ediyorum Dudu ablayı. Bir yerden sonra trafik aşırı tıkanıyor ve biz hep beraber metrobüse biniyoruz. Anlıyorum orada eğitim falan hikaye. Uykumun tam olarak açıldığı saatler, bikaç evlenme programına da bakıp zihnimi ayna gibi yapmışım. Biraz kulak misafiri oluyorum konuşmalarına, evde mi yeriz yemeği dışarıda mı. Benden önce iniyorlar, adının Dudu olduğunu ve memnun olduğunu söyleyerek iniyor.

Hayatta başımıza gelmeden anlayamayacağımız şeyler olduğuna inanıyorum, yine de herkesin doğrusu kendisine midir yoksa tek bir doğru mu vardır?

İlgisiz ve sevgisiz bıraktığınız her kadın acılara, yanlışlara koşuyor. Sadece birazcık ilgi, lütfen birazcık. Fedakarlık yaptığımız değmeyen ve değmeyecek insanlar için harcadığımız vakitin ve nakitin yanında, henüz harcanmamış bir kalp var. Şükür ki en sağlam yerimiz, vuruyorsunuz olmuyor, kırıyorsunuz da olmuyor, o sapsağlam yerli yerinde duruyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İTAATKAR BİR KÖLE

CANIMI SIKAN BAĞZI ŞEYLER

OMG Nerdeyse 2 Yıl Olmuş!!!