Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KISIR YEMEK

Resim
KISIR YEMEK Dünyanın en insan canlısı insanı değilim bu bir gerçek, ama yer yer sevecenlik ne bileyim bir hoşsohbetlik (hoşsohbet olmak durumuyla ilgili yeni öğrendiğim bir kavram var "muhabbetçi",yarı ingiliz yarı türk bir başka arkadaşımın tanımlaması.) gelmiyor değil, birazda yalnız kalmayı ve yalnız olmayı hiç ama hiç sevmiyorum. Böyle zamanlardan birinde çokta genç iken üniversiteye başladığım zamanın ilk yılında apartta kalıyorum, sınıf arkadaşlarımdan bir kız da o apartta kalıyor. Trakya insanını ilk onunla ve yine aynı apartta kaldığım oda arkadaşımla tanımaya başladım. Şimdi ikisiyle de hiçbir yer ve zamanda görüşmüyor olmam ve görüşmeyecek olmam durumundan dolayı gönül rahatlığıyla isim verebilirim. Kendisiyle ilgili anlatmak istediğim şeyler olan sınıf ve apart arkadaşım Merve.  Hergün okula beraber gidip geliyoruz, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor, ne kankalık ama. Bir sevgilisi var ve beni tanıştırmak istediğini söyledi, yahu nasıl oluyor 24 saat beraberi...

IT'S NOT TRUE

Resim
IT'S NOT TRUE Doğru olmayan şeylerin varlığıyla ilgilendiğimiz gerçeği var, aslında neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamadığımız gerçeği belki de daha fazla. Bir dönemler senaryo yazarlığı kursuna gitmiştim hocamız her hafta bir ödev veriyor ve herkes kendi bakış açısıyla verilen konuya göre kurgu yapıyordu, senaryo yazmanın başlangıç noktası kabataslak hikaye oluşturmakla başlıyor. Birgün konu vercekken böyle bir tıkandık ne olsun diye, biz amatörler daha kurgulayacağımız konuyu bulamamışken, hoca döndü bize hayat zaten bir hikaye, anlatacak o kadar çok şey var ki seçin birşey işte dedi. Haklıydı, düşünecek,yazacak,kurgulayacak ve hissedecek yüz binlerce konu var. Heryerimiz anlatacak şeylerle dolu. Geçen gazete okurken 2015 yılında kitabı çıkmış bir yazarla ilgili bir yazıya denk geldim, buarada kitabı daha alıp okumadım ama yazarın adı Ömür İklim DEMİR, kitabın adı Muhtelif İlhamlar. Ömür bey bir avukat ve yıllarca bu işi yaptıktan sonra üretmekten kendini alıkoyamam...

GÜVENMEK SANATI

Resim
GÜVENMEK SANATI Birkaç kere konuya değindim sanıyorum, birçok kere. Yine neden değiniyorum, saat gecenin bilmem kaçı, bu kaldı yani değinecek... Modern-tekno çağdayız, buharlı sistemlere ya da suyun kaldırma kuvvetine değinecek değilim, zaten bunların çokta önemi yok, keşfedilecek birşey kalmadıkça güvenmemeye başladık belki de. En mühim şeyler keşfedilmiş, mesela gergedan fil ile su aygırının karışımı bir hayvanmış, biyolojik olarak tabii, çiftleşmelerinin bir meyvesi değil. Neden fazla eşliliğe itiliyoruz, kalbimizle mantığımız pek senkron değil sanırım, 22 temmuz 1991 doğumluyum, Yengeç burcu olduğumu söylerler ama aksine yükselen burcum olan Kova'nın bütün özelliklerini taşırım, hakkımda ufak detayları da verdikten sonra konunun özüne geçebilirim. Zeka ve mantık; güvenmeye belki de engel. Bugün biraz bunu sorguladım, zeki ve mantıklı bir insansan "tamam canım öyle diyorsan öyledir" diyemiyorsun, ya da öyle deyip "beni uyuttu sandı salak" diyor...

KAFAMDAKİ SORULAR

KAFAMDAKİ SORULAR  Neden ranza çok kalabalık olmasa da orta halli ailelerde olan bir eşyaydı, ah -di li geçmiş zaman, herşeyi öldürüp üstüne bir -di atmışız. Ranza zevkli birşeydir neden zenginler mahrum kalmış, zenginliğin nesi kötü, bu duyguyu yaşayamamışlar işte, çocukları, çocuklarının çocukları falan. Ranzası olmadığı için eminim köşelerde ağlayan bir zengin olmuştur. Bir dakika ya kardeşimle benimde ranzam yoktu, yoksa bizde zengin miydik, babam bunu saklamış olamaz yıllardır, eğer öyle yaptıysa çok acı veriş olmalı. Ama bir sebebi de ilkokula ilk başladığım günden beri okula gitmek istememem, liseye kadar ebeveynlerimin yalvarmasıyla gittiğim için okula okumam etmem diye söylemedi heralde, ne kültür düşkünü bir adam.Geçenlerde iş dönüşü servisteyken bir kamyon gördüm ve bir firmanın ibaresi vardı; ranzaevi.com. 90 larda olsaydık pekala yaratıcı bile bulunabilirdi. Türkçe-matematik ya da sözel bölümü öğrencilerinin ne okurlarsa okusunlar sayısal mezunu bir öğrenci kada...