Kayıtlar

OMG Nerdeyse 2 Yıl Olmuş!!!

NEE!!! 2 Yıldır yazmamak planlarım arasında yoktu, aslında bikaç taslak yazmıştım ama sonra bunları neden yazdığımı unutup devam edemedim gibi birşey oldu. En son taslağımla ilgili bir anım var, yazmakla hasret giderirken oradan başlayayım... Geçen yıl Temmuz ayının başlarında Almanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan' a tek başıma nerdeyse 20 günlük bir seyahatim olmuştu, aramızda kalsın hayatımın ciddi anlamda güzel seyahatlerinden biriydi. Benim tatil arkadaşlarım da uyumludur haklarını yemiyim ama ben bunu bayadır tecrübe etmek istiyordum veee Budapeşte'de iken ilk günümün ardından yerleştiğim hostele döndüğümde 6 kişilik karma odada 2 genç çocukla kaldığımı öğrendim, tanıştık ikisi de traveller ve 18-19 yaşlarındaydı, ablaları biraz hayat üzerine tavsiyeler verdi, neden vermesin ki?! Zaten ben otobüsle Prag'tan gelmiş ve yorgundum, herkes sessizce uyudu, sonra odaya dingonun ahırı gibi iğrenç kokulu arap mı ne olduğu belli olmayan kaba saba bir amca geldi, ben üst ranzada b...

CANIMI SIKAN BAĞZI ŞEYLER

 Merhaba, Geçen canımı sıkan birşeyleri düşündüm, yani aslında bunları toplayıp bir liste haline getimeyi ve sonrasında aksiyon almayı. Genellikle hayatımın normal akışında kafama, ruhuma uymayan şeyleri değer ve yargı süzgecinden geçirip aksiyon almak ile tanınırım. Kim ne der, nasıl yapar ve düşünür diye uzun süre düşündükten sonra an itibariyle 30 yaşıma da basmış olmanın anksiyetesiyle birşeyleri sıklıkla değerlendirirken bulurum kendimi. Nee, 30 yaşındayım, zamanın ve mekanın ruhsal mutluluğumuzdan bağımsız hareket ettiği epey gün ve zamandan sonra yine de yaşıyoruz işte be dedirten bir yaş. Birçok değinmek istediğim konu varken içlerinden şunu biraz düşünmek istedim, aslında birçok defa kafama takıldı. Kitap okumak. Dinlediğim bir podcastte buarada asla kişisel gelişim kitabı, podcasti falan okumam, bir tek bana mı saçma geliyor kendini herhangi bir dinlediğin veya okuduğun birşey üzerinden kontrole alıyor ve ehlileşebiliyorluk, yani böyle birşey yoktur gibi, astrolojinin bil...

NAMASTE

Resim
Merhaba, merhaba, merhaba Bugün biraz şeyden bahsedeceğim, şeyden ya işte, ay neyden di unuttum. Özenerek yaptığımız herşeyin içine zihnimizle dahil olmadığımızda ortaya neler çıkıyor, özenerek burada hangi anlamda görmüş olduk. 5 yaşında değiliz herkesin elindeki şekeri isteyelim, büyüdük kararlarımız, zevklerimiz, rotamız var. Pardon yani ben öyle sanıyorum, olmayadabilir, olmaz ise ne olur, aman canım o da olmayıversin, ee zaten hiçbirşey yok ki o da olmayıversin diyeceğiz. Akşam yemeğinde somon yiyenler burada mı, çok yanlış yerdesiniz. Spiritüel gelişim ile ilgili bir yazı yazmıştım, merak edenleri oraya somonunu yedikten sonra bekliyorum."Spiritüel Olmak". Bir dönem hatta dönem dönem birçok şey populer oluyor, dünya da mı böyle Türkiye'de mi bilmiyorum gerçekten, akımların peşine takılıp gidiyoruz, şey akımına ihtiyaç var mesela kendimi nasıl bulurum akımına. Bunları buarada çok kendimi bulduğumdan demiyorum ama amacım hiçbir zaman populere yönelmek olmadı onu söyle...

DEĞİŞMEKTE DEĞİŞİR

Resim
 Herkese Merhaba, Yine fazlasıyla görüntülendiğimi görmek mutlu etti, istatikler sekmesinden geliyorum yani. Teşekkürler, yazmaya, okumaya, düşünmeye devam. Bazı konuları zaman zaman sürekli tartıştığınız olur mu, bazı konular böyle oluyor, birçok kişiden bu durumla ilgili farklı fikirler almaya yönelerek çeşitli diyaloglara giriyorum, güzel de oluyor. Bugün de zaman tüneline girelim haydi, bazı insanların arkadaşlığa vermediği değerden bahsedelim mi Konu belki kendiliğinden empati ya da ince fikirli olmaya bağlanır bilmiyorum ama yakın olduğunuz insanlarla arkadaşlığını sekteye ya da bitmeye uğradığında ne hissedersiniz, sevgiliden ayrılmak gibi mi olur, hiçbirşey olmamış gibi mi olur, dolapta yaş pasta olduğunu bildiğin halde kilo almamak için yememeye çalışmak gibi mi olur, merak ediyorum instagramdan bana yazabilirsiniz. Uzun süren yalnızlıkların sonunda kız veya erkek arkadaş edinen kişiler aşkın ateşine bir anda düşüyor gibi yani böyle gözlemliyorum. Hatta evlendikten sonra k...

TARAF OLMAK YA DA OLMAMAK

Merhaba, Nasıl gidiyor karantina, hala düşünecek birçok şey var gibi ne dersiniz. Geçenlerde taraf olmak konusu geldi aklıma, son zamanlarda insanların birçok konu hakkında tarafsız olduğunu duyuyorum. Tarafsız olmak nedir, aslında bir tarafım var ama bulaşmak istemiyorum mu, yoksa gerçekten hiçbir fikrim yok mu, yoksa taraf olup olmayacağıma karar veremeyecek kadar düşünmeyi tercih etmiyorum mu  Kötü bir şey olduğunu biliyorsak veya ortada bir haksızlık var ise o konu hakkında taraf tutmuyorsan bildiğin tarafsındır işte, doğruyu veya gerçeği biliyor ama tarafı tutmayı tercih etmiyorsan kötünün tarafındasın işte. Bununla ilgili bir tartışmaya denk geldiğim dinlediğim bir podcastte, orada da benzer şeyleri konuşuyorlardı. Tarafsızlığın ne olduğuna karar vermek bile taraftır işte. Şunu düşünüyorum dünya düzeninde birçok hoşumuza gitmeyen olay yaşanıyor, görüyoruz veya duyuyoruz, sosyal medya bile yeterli bunları görmeye. Peki kaç tane olaya tepki gösteriyoruz veya kaç tane olay hakkı...

ASLINDA BİR KONU VAR

Merhaba herkese, nasıl gidiyor, Tinder'a devam mı? ya da benzeri birçok uygulamaya.Bazen birilerini alıp bir yerlere koyarız, sonra da o yerlerden kendi kendilerine inerler, sadece seyrederek kalırız. Spotify' da çok iyi podcastler var, çok uzun zamandır dinliyorum, birçok şey de keşfettim. Genellikle işe giderken ve işten gelirken servis-metro zaman kayıplarını podcast dinleyerek kurtarmaya çalışıyorum. Yine yoldayım, dinliyorum. Bir şarkıcının konuk olduğu bir podcaste denk geldim, Yasemin Mori; baya iyi rockçıdır, şarkıları acayiptir, bazı şarkılarının içinden çıkamazdım. Eskişehir'deki ikinci yılım eve çıkmışım, odaya kapanır saatlerce dinlerdim, o zaman böyle akıllı telefon yok, yani benim yoktu en azından, müziği de nereden dinliyorduk acaba telefona mı indiriyorduk napıyorduk öyle bişeyler oluyordu.Yasemin Mori ye de hastayım yani, ama etrafımdaki kimse de dinlemezdi, birazcık değişik bir müzik tarzı vardı ama "Aslında bir konu var" şarkısı MTV'de baya ...

TOZ RUHU

Resim
Herkese merhaba, bloğuma hoş geldiniz, görüntülenme sayım yine çok fazla, güzel tabi mutlu oluyorum. Mubi'ye kafayı taktığımı söylemiştim, ayrıca kafayı takmayayım da ne yapayım, siz ne yapıyorsunuz mesela, Netflix'de inanılmaz kötü şeyler yok mu, bana mı öyle geliyor, kendi kendime saçma sapan şeyler izlemeyeceğim sadece belgesel izleyeceğim diye listeme bir sürü belgesel attım fakat hiçbir niteliği yok,1.bölümden sonra eee diyorum, gıda savaşlarına bakmıştım biraz bal ile ilgiliydi, bal gibi bir malzemenin bile sahtesi yapılıyor tabi, çok yakından biliriz canımız ülkemizde 5 tane bal alana 1 tane bedava olduğu neşe dolu günler yaşamıştık. Gıda savaşlarında da bal da sahtecilik yapılıyormuş, içerisine bir malzeme koyarak balın doğal yapısını bozup çoğaltıyorlar, bu malzeme, bu kimyasal nedir, nereden temin edilir, nasıl yapılır, hiçbir detay yok, az kaldı Youtube'dan makyaj videosu açıp izlememe, bu arada izlesem fena da olmaz bence, gerçekten şu makyaj işini asla çözemedi...

EKONOMİK DURUM AHLAKİ YARGILARI DEĞİŞTİRİR Mİ

Resim
 Herkese merhaba, Alın size soru gibi soru, genelde dümdüz başlıklar koymam ama bu soru fena kurcaladı zihnimi, dümdüz girmeyiz hiçbir konuya, hiç bir yer ve zamanda. Laf sokmayı huy edinmişiz zaten bir kere, o da öyle bir illet ki bırakılmıyor. Bazen açık konuşmaktan bile gerçek oluyor da, anlayana. MUBİ'de inanılmaz iyi bir film izledim, filmin detayını ve eleştirisini, bıdı bıdı yapmayacağım. Filmden yola çıkarak bunu düşünmeye başladım. Size de bazen olmaz mı, birşeyler için maddi gücünüz yetersiz kalır, sevdiğin bir ayakkabı, elbise vb. birşey alırken, örneğin ben bugün istediğim telefonun 13 bin TL olduğunu öğrendim, şok ediciydi onun gibi mesela. Peki bu kapitalist harcamalar için evet, yani o telefonu almasam ya da o ayakkabıyı giymesem ölmem, hiçbirimiz ölmeyiz şaka mı yapıyorsunuz, yine de kapitalizme devam. Ama bir iyilik yapacağımız zaman ya da yapmak istediğimiz de ekonomik gücümüzün yetersiz kalması? Filmde çok iyi bir karı koca var, tatlı ve iyi kalpli insanlar, yaşl...

SANDALYEDE ASILI HIRKA

Resim
SANDALYEDE ASILI HIRKA Herkese Merhaba, Yine düştük yazmaya, allah başka şeye düşürmesin, düşenler var biliyorum. Yalanın iyi bir şey olmadığını, kaybedince kıymetini anladığımız şeylerin ya da her şeyin, görmemek gereken şeyleri neden gördüğümüzü sorguladığımız günler ve geceler oldu sayısız. Kararsızlık ve karamsar düşüncelerimizle boğuşurken ya da boğulurken, umuda da tutunmaya çalışıyoruz. İsmail abinin dediği gibi "Umut öyle bir şeydir ki insana plastik çiçeği bile sulatır." Leyla ile Mecnun yıllar geçtiği, bütün bölümlerini de izlediğim halde nasıl hala bu kadar mükemmel kalıyor, ilk gün ki gibi mükemmel geliyor bana, tüketmediğimiz bazı şeyler varmış, hadi ya, biz de inanıyoruz İsmail abi o gemi bir gün gelecek. Nuri Bilge Ceylan'ı kimler seviyor, ben inanılmaz seviyorum, tabi ki Zeki Demirkubuz'u da. Fazlasıyla iyi ve insanlığa fazla filmler yapıyorlar. Hayatın tam içinden, hayır bırakın da içiniz kararsın işte, hayat akıp giderken karartmamak için bu kadar fa...

YOZGAT BLUES

Resim
YOZGAT BLUES Merhaba herkese, Eskişehir'de üniversiteyi okumuş olsam da İç Anadolu bölgesi hakkında çok bir şey bilmiyorum, bilmeme de gerek var mı bilmem, az çok tahmin ederim, bu da bana yeter. Zaten Eskişehir asla bir İç Anadolu şehri değildir, hani bir şarkı vardı ya "Ben uzaydayken onlar Mars'ta hayat arıyorlar", adını ve grubu bilemedim şimdi, bilenler vardır eminim. Müzikle de pek aram yoktur, spotify, türkçerap, karışık çal tuşu- bu kadar.  MUBI'den film izliyorum, kardeşimin öğrenci olması ilk defa işime yaradı, onun öğrenci hesabıyla açtım. Daha doğrusu kardeşim antremanları olmadığı için sürekli evde biraz da MUBI demiş, "Abla ya ben baktım hiçbir şey anlamadım, saçma sapan filmler var dedi, istiyorsan al hesabı kullan."-Kardeşim Besyocu, büyüyünce eşofman olacak. Ercan KESAL'ın nefis filmi Yozgat Blues'u izleme şansına eriştim, ama yaa şimdi film eleştirisi yapacağım zannedip dağılmayın lütfen. Tabi ki de bu film bir metafor, yazıları...